Matbaanın
icadı, insanlık tarihinin en önemli buluşlarından biridir. Johannes Gutenberg,
bu buluşuyla yavaş akan bir nehre hız kazandırmıştır. Matbaa sayesinde bilgi
birikimi artmış, bununla da sınırlı kalmayarak artan bilginin dolaşımı da
çoğaltılan kitaplar sayesinde artmıştır.
Kanadalı
ünlü İletişim Bilimcisi Marshall McLuhan, insanlık tarihini dört önemli döneme
ayırmıştır. McLuhan’a göre bunlar, Kabile Çağı, Edebiyat Çağı, Basım Çağı ve
Elektronik Çağı’dır.[1]
McLuhan,
yazının icadıyla Kabile Çağı’nın sona ererek Edebiyat Çağı’nın başladığını,
matbaanın icadıyla ise Edebiyat Çağı’nın sona erdiğini ve Basım Çağı’nın
başladığını öne sürmektedir.
Niall
Ferguson, “Sanayi devrimi öncesindeki dönemin en önemli teknolojik yeniliği
kesinlikle matbaaydı”[2]
tespitinde bulunarak matbaanın önemine vurgu yapmaktadır. Kalıpların ve
harflerin harika bağdaşımı, oranı ve uyumu broşürlerin ve kitapların çok hızlı
basılmasına olanak verdi.[3]
Gutenberg’in umduğunun aksine, tekel altına alınamayacak kadar güçlü bir teknolojiydi.
Mainz’deki ilk atılmıı izleyen birkaç yıl içinde en başta İngiliz William
Caxton olmak üzere taklitçilerce her tarafta matbaalar açıldı-Köln (1464),
Basel (1466), Roma (1467), Cenedik (1469), Nürnberg, Utrecht, Paris (1470),
Floransa, Milano, Naporu, (12471), Augsburg (1472), Budapeşte, Lyon, Valencia
(1473) Krakow, Bnugge (1474), Lübeck, Breslau (1475), Westminster, Rostock
(1476), Cenevre, Palermo, Messina (1478), Londro (1480), Anvers, Leipzig
(1481), Odense (1482) ve Stockholm (1483)[4]
Daha 1500’de sırf Almanya’da 200’den fazla matbaa vardı. Almanca basılan
eserlerin toplam sayısı 1518’de 150 iken, 1519’da 260’a, 1520’de 570’e ve
1524’te 990’a çıktı.[5]
Baskı
teknolojisinde yaşanan gelişme hemen akabinde iletişim teknolojilerine de etki
etmiş, bir haberleşme aracı olarak gazete ortaya çıkmıştır. Sonraki süreçte
yeni haberleşme araçları kitle iletişim sektörüne dahil olsa da gazete hala en
önemli haber alma araçlarından biri olarak önemini korumaktadır.
Gazeteler,
yayın bölgelerine ve yayın zamanlarına göre farklılık gösterebilmektedir.
Bunları, küresel, ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapanlar ile günlük,
haftalık, haftasonu, 15 günlük, sabah, akşam v.b. kategorilerde değerlendirmek
mümkündür.
Biz bu
çalışmamızda, Konya örneği üzerinden yerel basını inceleyeceğiz. Ancak yerel
basına gelmeden önce Konya’nın önemine vurgu yapmamız gerekmektedir. Orta
Anadolu’da yer alan Konya tarihi bir şehirdir. Süleyman Şah 1076 yılında
Konya'yı Anadolu Selçukluları'nın başkenti yapmış, bilahare başkent 1080
yılında İznik'e nakledilmiştir. İlk haçlı seferi sırasında İznik şehri tekrar
Bizans'ın eline geçmiş, sultan I. Kılıçarslan da 1097 tarihinde başşehri tekrar
Konya'ya taşımıştır. Bu tarihten 1277 yılına kadar Konya aralıksız Anadolu
Selçuklu Devleti'nin başkenti olmuştur.[6]
Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasının ardından Karamanoğlu Beyliği,
kendisini Selçukluların varisi olarak görmüş ve Konya’yı ele geçirmiştir.
Osmanlılarla Karamanoğlu Beyliği arasında uzun süren mücadelelerde şehir
defalarca el değiştirmiş, Fatih Sultan Mehmet zamanında Karamanoğlu Beyliği’ne
kesin olarak son verilerek Konya da Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Konya
yüzölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük ilidir. 31 ilçesi olan Konya’nın,
2015 yılı nüfusu 2 milyon 130 bin 544’tür. Konya Türkiye İstatistik Kurumu’nun
Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, Türkiye’nin 7’inci büyük ili
durumundadır. [7]
Çoğunluğu
Selçuklular döneminden kalma tarihi eserlere sahip olan Konya, tarım, sanayi ve
turizm şehri olarak ön plana çıkmaktadır. 1 milyar 353 milyon dolarlık
ihracatın[8]
yapıldığı Konya, aynı zamanda her yıl 2 milyonun üzerinde turistin ziyaret
ettiği bir şehirdir. İkisi devlet, ikisi vakıf olmak üzere toplam dört
üniversitenin eğitim verdiği şehirde, ayrıca önemli bir öğrenci nüfusu da bulunmaktadır.
Yerel Basın
Yerel basına
geçmeden önce yerelin tanımını yapmak gerekmektedir. Türk Dil Kurumu yereli,
“Sınırlı bir yerle ilgili olan, lokal”[9]
şeklinde tanımlamaktadır. Genel bir tanım yapılacak olursa, ana unsurun bir
parçası veya bir bölümü olarak da tanımlanabilir. Buna göre yerel basın, ülke
geneli yerine daha dar dağıtımla bir ya da birkaç il/ilçedeki okura ulaşan,
belirli il ya da bölgeye ilişkin haberlerin yoğunlukta bulunduğu basılı
periyodik yayınların bütünüdür.[10]
Ülke
geneline yayın yapan ve “ulusal basın” ya da “yaygın basın” olarak nitelenen
basına göre yerel basın toplam gazete adedi içerisindeki oranı çok yüksektir.
2015 yılında yayımlanan gazetelerin yüzde 89,6’sı yerel, yüzde 4,1’i bölgesel,
yüzde 6,3’ü ise yaygın (ulusal) yayın yaptı. Tirajda ise tablo bunun tam tersi
istikamettedir. Toplam tirajın yüzde 14,6’sını yerel, yüzde 1,8’ini bölgesel,
yüzde 83,6’sını ise yaygın (ulusal) gazete ve dergiler oluşturdu. Gazetelerin
yıllık tirajının yüzde 88,7‘sini günlük gazeteler, dergilerin ise yıllık tirajının yüzde
50,7’sini aylık, yüzde 21,5’ini ise haftalık dergiler oluşturdu.[11]
Konya’da İlk Gazeteler
Konya,
Cumhuriyet öncesinde İstanbul’dan uzaklaştırılmak istenen aydınlar için sürgün
yerlerinden biriydi. Sürgüne gönderilenler arasında gazeteciler de var.
Ebuzziya Tevfik bu isimlerden biriydi. Osmanlı bürokratlarından, bir dönem
Konya Valiliği yapan Tevfik Biren, Konya’da karşılaştığı Ebuzziya için, “Matbuat
tarihinde daima ismi yaşayacak kişilerdendi. Zira matbaacılık ve gazetecilikte
memleketimize bir takım yenilikler getirmiş, Mecmua-i Ebüzziya ve Takvimi
Ebüzziya tesisleri de, ehemmiyetleri sebebiyle zamanının emsalsiz müesseseleri
idiler”[12]
demiştir. Sürgünlerle Konya’ya gelen aydınlar, burada taşra basının oluşmasına
tecrübe ve birikimleriyle katkıda bulunmuşlardır. Ayrıca, Milli Mücadele
döneminde de İstanbul’dan, Anadolu’ya geçen bazı isimlerin bir süre Konya’da
basın yayın yoluyla kurtuluş mücadelesine destek oldukları görülmektedir. Konya
basının, bu tecrübeden beslendiğini günümüzde dahi görmek mümkündür.
Konya’da
basın tarihi 1869’a kadar geriye gitmektedir. O dönemde Konya Valiliği yapan
Vali Ahmet Tevfik Paşa kente iki litoprafya, bir de tipograf makinesi getirerek
ilk matbaayı kurmuştur. Burada Konya Vilayet Gazetesi 1870’de yayın hayatına
girmiştir.[13] “Konya”
ismiyle yayınlanan bu gazete resmi bir gazetedir.[14]
Konya
gazetesi ilk resmi gazete olarak yayınlanmıştır ancak şehrin özel gazetelerle
tanışması ancak 40 yıl mümkün olmuştur. İkinci Meşrutiyet’in ilanı ila birlikte
tüm Osmanlı coğrafyasında özellikle basın alanında bir hareketlenme yaşandığı
görülmektedir. Konya’da 1908’de Viyokoli’nin “Rehber’i” 1909’da Hacı Osman
Efendi’nin “Meşrık-İrfân’ı” 1910’da Yusuf Mahzar’ın “Babalık’ı”, 1919’da
Islah-ı Medaris Cemiyetinin “Islah-ı Medaris’i”, 1920’de Mehmet Emin Bolay’ın
“İbret’i”, 1922’de Müftüzâde Tevfik’in “Halk” matbaası bunlardandır.[15]
Konya
Gazeteciler Cemiyeti kente kurulan gazeteleri Cumhuriyet’ten önce ve Cumhuriyet’ten
sonra yayınlananlar olarak iki gruba ayırmış ve kronolojik olarak şöyle sıralamıştır: [16]
Cumhuriyet’ten önce gazeteler: Babalık (1910-1952), Meram
(1910-1911), Osmanlı (1911-1914), Tekamil (1911), Öğüt (1917-1923), Telgraf
Haberleri (1918-1919), İntibah (1919-1920), İbret (1919-1920), Halk (1920-1922).
Cumhuriyet’ten sonra gazeteler: Hedef (1924), Duygu (1930), Ticaret
Gazetesi (1933), Yeni Anadolu (1932-1934), Zaman (1934-1936), Yeni Ses
(1934-1940), Çağ (1934-1936).
Cumhuriyet
öncesinde yayınlanan gazetelerden Babalık’ın hem Konya basın tarihi hem de Türk
basın tarihi için özel bir önemi bulunmaktadır. Çünkü Anadolu’da yayınlanan
gazetelerin hepsi Mütareke ve Milli Mücadele döneminin gazeteleridir ve Anadolu
topraklarının kurtuluşunu amaç edinen bir zorunluluktan doğmuştur. Babalık
gazetesi ise Milli Mücadele’den 10 yıl önce 23 Aralık 1910’da kurulmuştur.[17]
Gazetenin
kurucusu Yusuf Mazhardır. Meşrutiyet yıllarında Konya’da çıkan “Meşrik-i İrfan
Gazetesi”nin başyazarlığını yapan Yusuf Mazhar, dönemin valisi Arifi Paşa ile
görüşerek gazetenin imtiyazının kendisine verilmesini ister. Mazhar’ın bu
isteğini güler yüzle karşılayan Arifi Paşa, yardımsever ve babacan
tavırlarından dolayı gazetenin isim babası da olmuş, yeni gazetenin ismi “Babalık”
olarak belirlenmiştir.[18]
Gazete,
meşrutiyetçi ve hürriyetçi bir çizgide yayın yapmakla birlikte itidalli bir
politika belirlemiş ve kısa sürede pek çok tanınmış ismin yazdığı bir yayın
haline gelmiş ve bu yönüyle “Mekteb-i Edeb” unvanını da kazanmıştır… Babalık
Gazetesi’nin başlangıç itibarıyla düzenli bir yayın aralığı yoktur. Haftada bir
ve sonra iki çıkan gazete, bu sayıyı zamanla artırmıştır. Bu da ekonomik
sıkıntılardan ve imkânsızlıklardan olsa gerektir. Küçük boy ve 4 sayfa olarak
basılan gazete, 10 paradan satılmıştır. Sayfa adedini, maddi imkânları
nispetinde 2, 4 ve 6 sayfa olarak artıran gazete, gelirini, satıştan ve aldığı
ilanlardan sağlamıştır. Haberlerini, muhabirler, yerel basın, İstanbul basını
ve yabancı gazeteler ve ajanslardan elde eder. En çok iktibas yaptığı gazete,
İstanbul basınından “Tanin”dir.[19]
1921 yılının
5 Nisan günü, ilk defa haftanın her günü çıkan günlük bir gazete olan[20]
Babalık, Milli Mücadele tarihi açısından önemli görevler üstlenmiştir. Gazete, Mustafa Kemal’i Samsun’dan Erzurum’dan
Sivas’tan bu yana, Ankara’ya kadar çizdiği çizgiyi izleyegelmiş, Ulusal
Meclisin açılısını halka müjdelemiş, fırkacılık ihtiraslarının, küçük
menfaatlerin daime üstünde kalmasını bilmiş, ileri fikirlerin başsavunucusu
olmuştur.[21]
Babalık
gazetesi, Kurtuluş Savaşı’na yayınlarıyla aktif olarak destek olmuştur. Büyük
Taarruz’un başladığı günlerde, taarruzun her yeni gelişmesini, sabah akşam
çıkardığı ilavelerle halka duyurmuştur. Bu ilaveler halka parasız
dağıtılmıştır. İşte bu nedenle Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa, gazetenin
başyazarı Samizade Süreyya’ya çektiği telgrafta, “Babalık’ı Garp Cephesi’nin
vefakar bir arkadaşı addediyoruz” cümlesini kullanmıştır.[22]
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri”
cümlesiyle sonuçlanan tarihi emrinin tam metni de 3 Eylül 1922’de Babalık’ta
yayınlanmıştır.[23]
Babalık gazetesinin
kurucusu Yusuf Mazhar, Başyazar ve Yazı İşleri Müdürü Samizade Süreyya’dır. Namdar
Rahmi, Reşat Ekrem Koçu, Şair Yahya Saim, Sadettin Nüzhet, Enver Behnan Şapolyo
ve Server İskit gibi isimler bu gazetenin yazar kadrosunu oluşturmuşlardır.
Sarıklı bir mürettip olan Takva*, uzun yıllar bu gazeteye emek vermiştir.[24]
Bu
isimlerden bazıları daha sonra basın ve edebiyat dünyasında tanınan isimler
haline gelmişlerdir. Gazete yazarlarından Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Şehir
Ansiklopedisi’nin yazarıdır. İstanbul Ansiklopedisi, yirminci yüzyılda İstanbul
üzerine yazılmış metinlerin hem en tuhafı ve parlağıdır, hem de biçimi,
metinlerinin dokusu ve havasıyla İstanbul’un ruhuna en uygun düşenidir.[25]
Gazetenin diğer bir yazarı Namdar Rahmi ise Konya’da, Naci Fikret ile birlikte Enerjetizm (Konya Felsefe
Okulu)’in kurucularından biri olmuştur.[26]
Enerjetizm, etkisi her ne kadar düşük de olsa Türk Felsefe Tarihi’nde yer
almayı başarmış fikri bir harekettir.
Konya yerel
basın tarihinde Milli mücadeleyi desteklemiş olan Öğüt gazetesinin de önemli bir
yeri vardır. Öğüt gazetesi, aslında Afyon’da kurulmuştur. Yunanlıların İzmir’i işgal
etmelerinin ardından Konya’ya taşınmıştır. Konya’nın da İtalyanlar tarafından işgal
edilmesiyle Öğüt gazetesi, bu kez Ankara’ya taşınmış ve 1921 yılının Temmuz
ayından itibaren de Akşam adıyla yayınını sürdürmüştür. Yazı İşleri Müdürlüğü’nü
Sadri Ertem üstlendiği gazetede, Münir Müeyyet Bekman, Lütfü Arif Kerameddin,
Raif Nezihi, Celâl Davut ve Enver Behnan gibi isimler yazılar yazmıştır. Öğüt gazetesi
1923 yılında kapanmıştır.[27]
İkinci
Meşrutiyet’in ilanıyla pek çok derginin de Konya’da çıkmaya başladığı
görülmektedir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında da fikir ve edebiyat dergileri çıkmıştır. Bunların en
önemlisi Enerjetizm hareketinin yayın organı olan Yeni Fikir Dergisi’dir.
Derginin kurucusu Naci Fikret, Yeni Fikir’i neden çıkardıklarını açıklarken
daha önce çıkarılmış dergiler hakkında da bilgi vermektedir: “Çevremizde ilmi
ve felsefi bir çığır açmak gayesiyle bu dergiyi kurmak lüzumunu duyduk.
Konya’da bundan önce bazı dergiler çıkmıştır. 1909’da Ahmet İhsan Barika’yı,
1910’da Cevdet Tahir, Halit Zeki ve ben Ufk-ı Ati’yi, 1913’te Muzaffer Hamit ve
Hulki Amil Şahap’ı, aynı yıl Viyolaki Efendi ile Muhtar Bey Rehber’i, 1917’de
Namdar Rahmi Ocak dergisini, 1919’da İbrahim Hakkı Hak Yolu’nu 1924’te Sıtkı İş
Ocağı’nı, 1925’te Edip Nazım Resimli Zaman’ı, 1925’te yine Sıktı ve Ziya Çalık
Sanat dergisini çıkardılar”[28]
Günümüzde Konya Basını
Konya
günümüzde de yerel basın açısından son derece zengin bir şehirdir. Kamu
Kurumları’nın ilanlarını dağıtmakla yükümlü olan Basın İlan Kurumu Konya Şubesi
en yoğun şubelerden biridir. Şube Müdürü Özden Konur’a göre bu yoğunluk
özellikle 2014 yılının Nisan ayında kabul edilen Büyükşehir Yasası’nın daha da
arttı. Çünkü yasa öncesinde sadece ilk merkezindeki gazetelerden sorumlu olan
Basın İlan Kurumu, artık o tarihten sonra ilçelerdeki gazetelerden de sorumlu
hale geldi.[29]
Basın İlan
Kurumu verilerine göre Konya kent merkezinde 15 günlük gazete çıkmaktadır. Bunlar,
Anadolu Manşet, Anadolu Telgraf, Pusula, Hakimiyet, Konya Postası, Konya
Yenigün, Konya’nın Sesi, Memleket, Merhaba, Yeni Haber, Anadolu’da Bugün, Konya
Takip, Yeni Konya, Yeni Meram ve Rasyonel Haber gazeteleridir.[30]
Konya’nın ilçelerinde ise Basın İlan Kurumu’ndan ilan almakta olan 32 gazete
çıkmakta, merkez ve ilçelerde çıkan gazete sayısı böylece 47’ye ulaşmaktadır. Bu
sayının 1999 yılında 5, 2000 yılında 6 olduğu görülmektedir.[31]
Atilla Girgin’in çalışmasında yer alan bu rakamların, sadece kent merkezini
kapsadığı muhtemeldir. Aynı zamanda Konya, çıkan gazete sayısı ile, İstanbul,
Ankara, İzmir gibi büyük şehirler de dahil olmak üzere Türkiye’de en fazla
düzenli yerel gazetenin yayınlandığı şehirdir.
Sayıyı bu
rakamın üzerine çıkarmak da mümkündür ancak, çalışmamızda Basın İlan Kurumu
Konya Şubesi’nin verilerini esas aldık. Çünkü Türkiye’nin her tarafında, bir
hevesle çıkarılan ancak değişik sebeplerle bir süre sonra yayınını sonlandıran
çok sayıda yerel gazete bulunuyor. Onun için Basın İlan Kurumu da ilan vereceği
gazetelerde yayın istikrarı aramakta ve bunun için bazı kıstaslar
getirmektedir.
Günlük bir
gazetenin Basın İlan Kurumu’ndan ilan alabilmesi için Konya kent merkezinde,
kurulduğu günden itibaren en az 36 ay kesintisiz yayın yapmış olma şartı
gerekiyor. Bu süre ilçelerde 24 aydır. Haftalık yayın yapan gazetelerde ise
bekleme süresi 6 ay olarak belirlenmiştir, ancak günlük yayınlanan bir
gazetenin olduğu yerleşim yerinde Basın İlan Kurumu haftalık gazeteye ilan
vermemektedir. Ayrıca, yine şehir merkezindeki gazeteler için en az 500,
ilçelerdeki gazeteler için en az 100 baskı yapması da ilan alabilme şartları
arasında yer almaktadır. Önemli bir başka ölçüt de istihdam sayısıdır.
Gazetelerin Basın İlan Kurumu’ndan ilan alabilmesi için en az 7 kişiyi istihdam
ediyor olması gerekmektedir. Çalışan sayının yedinin katlarınca artması ise ilan
gelirini artırıcı bir etkiye sahiptir.[32]
Yeni Meram Gazetesi
Yeni Meram
gazetesi Konya’nın en eski ve köklü gazetesidir. Tarihi Babalık gazetesine
kadar uzanmaktadır. Yeni Meram gazetesinin en önemli özelliği ise kurulduğu
günden günümüze kadar aynı ailede kalarak yayınını sürdüren Konya’daki en eski
gazete olmasıdır.
Yeni Meram
Gazetesi’nin temelleri 1927 yılında kurulan Ülkü Matbaası’na kadar
uzanmaktadır. Ülkü Matbaası, Kurtuluş Savası’nda ve Cumhuriyetin ilk yıllarında
en önemli yerel gazeteler arasında yer alan Babalık Gazetesi’nin ünlü mürettibi
olan Ahmet Bahçıvan tarafından kurulmuştur. Ülkü matbaası aynı zamanda Latin
Harflerini kullanan Anadolu’da ilk, Türkiye’de ilk birkaç matbaa içinde yer
almıştır.[33]
1945 yılına
kadar Ülkü adıyla matbaa isleri yapan Ahmet Bahçıvan, bu dönemde kapanmakta
olan Selçuk isimli yerel bir gazeteyi alarak bir süre daha hayatta kalmasını sağlamış,
1947 yılı geldiğinde ise bu gazeteyi kapatarak Meram isminde bir gazeteyi
yayınlamaya başlamıştır. Bu gazete, logo renginin yeşil olması nedeniyle halk
arasında “Yeşil Meram” olarak adlandırılmıştır. 1950 yılında matbaada gerçekleştirilen
yenilikler nedeniyle Meram Gazetesi’nin ismi Yeni Meram olarak değiştirilmiştir.[34]
Ahmet
Bahçıvan’ın kurucusu olduğu Yeni Meram gazetesi günümüzde ailenin üçüncü kuşak
temsilcileri tarafından yönetilmektedir. Ahmet Bahçıvan’ın oğlu Mustafa
Bahçıvan gazetenin imtiyaz sahibi olarak görülmekle beraber, gazete ve matbaa fiili
olarak çocukları Ahmet Hakan, Tufan Ali ve Çağatay Bahçıvan tarafından
yürütülmektedir.[35]
Bir dönem 15
bin tiraja kadar çıkabilmiş[36]
olan ve Konya’da ciddi kamuoyu oluşturma etkisine sahip olan Yeni Meram
gazetesi, her ne kadar altyapıya ait gücünü bugün de koruyor olsa da aynı satış
rakamlarına bugün ulaşamamaktadır. Sadece Türkiye’de değil, dünyada görülen
gazetelerin genel tiraj kaybını Yeni Meram gazetesi de yaşamaktadır. Gazetenin
günlük satışı 600 ile 800 arasında değişmektedir.[37]
Yeni Meram
gazetesi bir yerel gazeteye oranla hem çalışan hem de teknik imkanlar açısından
oldukça iyi durumdadır. Tamamı renkli çıkan gazetenin toplam, 22 çalışanı
bulunmaktadır. Haber merkezinde görevli 13 çalışandan 5’i iletişim fakültesi
mezunudur. 11 gönüllü yazar da değişik aralıklarla gazetede köşe yazası
yazmaktadır.[38]
Basın
İşletmeleri de diğer bütün işletmeler gibi kar elde etmek amacıyla kurulmuş
işletmelerdir.[39] Onun
için gazetelerin gelir kaynakları da yayınlarını sürdürebilmeleri açısından
önem arz etmektedir. Yeni Meram gazetesinin gelir kaynaklarını Basın İlan
Kurumu’ndan aldığı ilan gelirleri ile reklam ve satış gelirleri
oluşturmaktadır. Okuyucuya 75 kuruş fiyat üzerinden sunulan gazetenin, satış
adedi düşük olduğundan bu kalemden fazla bir gelir elde edebildiği söylenemez. Bundan
dolayı yayının sürdürebilmesi için geriye reklam ve ilan gelirleri kalmaktadır.
Gazete, Basın İlan Kurumu’ndan aylık 15-20 bin lira civarında ilan geliri ile
10 bin lira civarında reklam geliri elde etmektedir.[40]
Yeni Konya Gazetesi
Konya’nın
bir diğer köklü yayını da Yeni Konya gazetesidir. 1 Haziran 1949 tarihinde
Mustafa Naci Gücüyener tarafından yayınlanmaya başlanmıştır. Günümüzde yayınını
sürdüren en eski gazetedir.[41]
1966 yılında Konya’daki gazete yöneticileri bir araya gelerek Yeni Konya
gazetesi çatısı altında birleşme kararı aldı. 1997 yılı başında Gücüyenerler
gazeteyi, Hüseyin Oğuz’a devrederek yayıncılıktan çekilmişlerdir. Bundan sonra
gazete için inişli çıkışlı günler başlamıştır. 1 Mayıs 1997-31 Aralık 2001
tarihleri arasında Endüstri Holding’in bünyesine katılan gazete, 9 Ağustos 2002
tarihine kadar 220 gün yayın hayatına ara verdikten sonra Hüseyin Oğuz’un
yönetiminde, DYP Genel Başkan Yardımcısı Mümtaz Yavuz’un mali desteğiyle
yeniden yayınlanmaya başlamıştır. 2005 yılı sonlarında bir süre Anadolu Tıp
Merkezi sahibi Ömer Faruk Pekcan’ın desteğiyle bir süre yayınlanan gazete,
içine düşülen mali sorunların aşılamaması sonrasında Anadolu Medya Grubu
(ANMEG)’na satıldı. Gazete, 24 Şubat 2006 tarihinden itibaren ANMEG tarafından yayınlanmaya
başlanmıştır.[42] ANMEG,
Kontv başta olmak üzere bazı radyo ve internet sitelerini bünyesinde barındıran
Konya merkezli bir yayın kuruluşudur. 10 Haziran 1992’de kurulan[43]
Kontv, Türkiye’nin ilk televizyonlarından biridir.
Ahmet
Özer’in yayın sahibi olarak göründüğü Yeni Konya gazetesinin günlük tirajı
ortalama bin 500’dür ve bunun 400 kadarı abone usulü ile dağıtılmaktadır. 13’ü
muhabir, toplam 23 kişilik bir ekip tarafından hazırlanan gazetenin farklı
aralıklarla yazan gönüllü yazarları da bulunmaktadır. Gazete çalışanlarından
4’ü iletişim fakültesi mezunu, bir de kadrolu yazarı bulunmaktadır. Gazetenin
gelir kaynaklarının önemli bir bölümünü Basın İlan Kurumu’ndan aldığı aylık
20-25 bin lirayı bulan reklam geliri oluşturmaktadır. [44]
Anadolu Medya Grubu bünyesinde faaliyet gösteren gazetenin, yerel ölçekli bir
yayına göre, önemli bir reklam gelirinin olduğunu da düşünülebilir. Matbaası
olmayan ve dört sayfası renkli olan Yeni Konya gazetesi ücret karşılığında,
yine Konya’da yayınlanmakta olan Hakimiyet gazetesinin matbaasında
basılmaktadır.[45]
Merhaba Gazetesi
Yeni Meram
ve Yeni Konya gazetelerinin ardından Konya’nın en eski üçüncü gazetesi
Merhaba’dır. 20 Ağustos 1969 tarihinde yayınlanmaya başlayan Merhaba gazetesi,
eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın, bir fikir ve siyasi hareket olarak
geliştirdiği, “Milli Görüş”ün Konya’daki yayın organı olarak kurulmuş ve aynı
çizgide yayınını sürdürmektedir. Ulusal yayın yapan Milli Gazete ile benzer bir
yayın politikasına sahip olan gazete, Milli gazeteden 4 yıl önce, 12 Ekim 1969
yılında yapılan genel seçimlerin hemen öncesinde kurulmuştur. Gazetenin,
Konya’dan bağımsız milletvekili adayı olan Necmettin Erbakan’a yakın isimler
tarafından kurulduğu, seçimin ardından da yayınını sürdürdüğü görülmektedir.
Kendi
matbaası olan gazete, 3 bin 500 tirajla, Konya’nın en fazla baskı yapan
gazetesidir. Tirajın önemli bir bölümünü aboneler oluşturmaktadır. Gazetede
toplam 30 kişi istihdam edilmekte, bunlardan 22’sini fikir işçileri
oluşturmaktadır. Çoğu iletişim fakültesi mezunu olmak üzere çalışanların 5’i
üniversite mezunudur. Gazetenin ayrıca düzenli ve ücretsiz yazan 30 da gönüllü
yazarı bulunmaktadır.[46]
Gazetenin,
gelir kaynaklarının da diğer gazetelere oranla bir miktar daha yüksek olduğu
görülmektedir. Hem tirajının hem de gelirlerinin yüksek olmasında, siyasi
çizgisinin etkili olduğu düşünülebilir. Anonim şirket olarak faaliyetlerini
sürdüren Merhaba gazetesi, Basın İlan Kurumu’ndan aylık ortalama 25 bin lira
ilan gelir elde etmektedir. Gazete, ayrıca aylık ortalama 50 bin liralık da
reklam almaktadır.[47]
Alınan
reklam ve ilan sayısına göre 16 ile 20 sayfa arasında değişerek günlük yayın
yapan Merhaba gazetesinin 4 sayfası renklidir.
Hakimiyet Gazetesi
Hakimiyet
Gazetesi, Yeni Gazete İletişim Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. unvan adıyla
Yusuf Gürbüz tarafından 2 Ağustos 1997 tarihinde kurulmuştur.[48]
20 yıl önce kurulan gazete kendisini kabul ettirmiş ve kentin önemli yayın
organlarından biri haline gelmiştir. Kendi matbaası olan Hakimiyet 800’ü abone
olmak üzere 2 bin 200 civarında tiraja sahiptir. Gazetede, 20’si haber
merkezinde olmak üzere 25 kişi çalışmaktadır. Çalışanlardan 2’si ön lisans,
6’sı iletişim fakültesi olmak üzere 12’si lisans mezunudur. Gazetenin 30 da
gönüllü yazarı bulunmaktadır.[49]
Hakimiyet
gazetesinin reklam ve ilan gelirlerinin Konya ölçeğinde iyi olduğu
görülmektedir. Gazete, Basın İlan Kurumu’ndan aylık yaklaşık 30 bin lira ilan
geliri ile 45 bin lira reklam geliri elde etmektedir.[50] 16 sayfa
olarak çıkan gazetenin 2 sayfası renklidir.
SONUÇ
Türkiye’de
gazetecilik yapmak oldukça zordur. En önce gazete satışları nüfusa kıyaslandığında
çok düşüktür. Yerel basının durumu ise ulusal basına göre çok daha kötüdür.
Teknik imkanlar, kalifiye iş gücü eksikliği kaliteli yayınların ortaya
çıkmasını engellemektedir. Gazetelerin yeterli satışa ulaşamaması ve reklam
alamaması finansman sorununa sebep olmakta o da alt yapı eksikliklerinin
giderilmesini ve kalifiye eleman istihdamını zorlaştırmaktadır.
Diğer
illerle kıyaslandığında Konya’da yerel basının bir nebze daha iyi olduğunu
söylemek mümkündür. Öncelikle, Konya’nın günümüzde de tarihi süreç içerisinde
de nüfus olarak büyük bir şehir oluşu, coğrafi olarak merkezi bir konuma sahip
olması, matbaayla, dolayısıyla da basınla tanışmasını erken kılmıştır.
Osmanlı
döneminde fikir adamları ve gazeteciler için sürgün yerlerinden biri olması da
Konya’da basının gelişmesini olumlu yönde etkilemiştir. Bu isimlerin en
tanınmışı Ebuziya Tevfiktir. Türk basın tarihinin önemli isimlerinden biri olan
Ebuziya Tevfik, 1900 yılında Konya’ya sürgün edilmiş ve İkinci Meşrutiyet’in
ilanına kadar Konya’da ikamete zorunlu kılınmıştır. Milli Mücadele döneminde de
pek çok aydının İstanbul’dan kaçarak Konya’ya geldikleri de görülmektedir. Çalışmamızda
geniş olarak yer vermiş olduğumuz Babalık gazetesinin yazar kadrosunun önemli
bir bölümü İstanbul kökenlidir. Bu isimlerin bilgi, birikim ve tecrübelerinin
Konya’da basın geleneğinin oluşmasına katkı sağlamış olduğu söylenebilir.
İkinci
Meşrutiyet’in hemen ardından Konya’da pek çoğunun ömrü kısa da olsa çok sayıda
gazete ve derginin çıktığını görmekteyiz. 1910 yılında yayınlanmaya başlayan Babalık
gazetesi zaman zaman ara verse de 1952’ye kadar yayınını sürdürmüş ve Konya
basını için adeta bir okul işlevi görmüştür. Orada yetişen isimler daha sonra
bugün de yayınlarını sürdüren Yeni Meram ve Yeni Konya gazeteleri kurmuş veya
bu gazetelerin kadrolarını oluşturmuşlardır.
Konya,
günümüzde İstanbul’da dahil en fazla gazetenin çıktığı şehir olarak hala
basının canlı olduğu bir kenttir. Ancak Türkiye genelinde olduğu gibi Konya’da
da gazetelerin bir takım sorunları bulunmaktadır. Bu sorunların başında düşük
tiraj ve finansman gelmektedir. Konya’da da diğer pek çok ilde olduğu gibi, gazeteleri
Basın İlan Kurumu’ndan elde edilen gelirler ayakta tutmaktadır. Ancak bu
gelirin de gazetelerin yayın yapmasına imkan sağlamakla birlikte yatırım yapıp
niteliği artırmalarına yetmediği görülmektedir.
Basında
nitelik sorunun yaşanmasının önemli bir sebebi de gazete sahiplerinin ağırlıklı
olarak matbaa veya ajans işletmecilerinden ya da siyasi parti temsilcilerinden
oluşmalarıdır. Bu durum gazeteyi amaç olmaktan çıkararak araç haline
getirmektedir. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren bir gazete sahibi, medya
dışı şirketleri aracılığıyla daha fazla kar elde etmeyi ya da siyasi statü
kazanmayı hedeflemekte, bu hedefi için de gazeteyi bir araç olarak
kullanmaktadır. Kanaatimizde bu sorun çözülmeden, hem ulusal basında hem de
yerel basında nitelik sorununun çözülmesi pek mümkün görülmemektedir.
KAYNAKÇA
Atilla
Girgin, Türk Basın Tarihinde Yerel
Gazetecilik, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2001
Fatma Rezan
Hürmen, Bürokrat Tevfik Biren’in II.
Abdülhamid, Meşrutiyet ve Mütareke Hatıraları, Pınar Yayınları, İstanbul,
2006
Hilmi Ziya
Ülken, Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi,
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2015
Niall
Ferguson, Uygarlık, Batı ve Ötekiler,
Çev: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2012
Nurdoğan
Rigel, 21’inci Yüzyıl İletişim Çağını
Aydınlatan Kuramcılar: Kadife Karanlık, Su Yayınları, İstanbul, 2005
Nuri İnugur, Basın ve Yayın Tarihi, Der Yayınevi,
İstanbul, 1993
Orhan Pamuk, İstanbul, İletişim Yayınları, İstanbul,
2006
Semra
Atılgan, Basın İşletmeciliği, Beta
Yayınları, İstanbul, 1999, s.16
DİĞER KAYNAKLAR
Anadolu Yayın
Grubu Hakkında, http://anmeg.com.tr/hakkimizda.php
02.12.2016
Basın İlan Kurumu Konya Şubesi Yeni
Yerinde www.hurriyet.com.tr/basin-ilan-kurumu-konya-subesi-yeni-yerinde-37064986,
02.12.2016
Fahri
Özparlak, 64 Yıl Bitip, 65. Yıla
Girdiğimiz Gazetecilik İlgim, Yeni Konya Gazetesi, 01.06.2013
Mehmet Ali
Hacıgökmen, Türkiye Selçukluları
Zamanında Konya’nın Devlet Merkezi Oluşu, Türkiyat Araştırmaları Dergisi,
Sayı: 29, 2011
Oğuz
Akçakoca, Konya Yerel Basınının Yapısal
ve İçerik Analizi ile Bir Yerel Basın Model Önerisi, Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 2006
Türkiye İstatistik
Kurumu, 215 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları
Türkiye
İstatistik Kurumu, 2015 Yılı Dış Ticaret İstatistikleri Veri Tabanı
Türkiye
İstatistik Kurumu, 2015 Yılı Yazılı
Medya İstatistikleri
Yerel Gazeteler, www.bik.gov.tr/yerel-gazete/
02.12.2016
Yusuf Mazhar
ve Babalık Gazetesi http://www.konyayenigun.com/haber/103937/Yusuf_Mazhar_ve_Babalik_Gazetesi.html,
30.11.2016
YAPILAN GÖRÜŞMELER
Basın İlan
Kurumu Konya Şube Müdürü Özden Konur (22.11.2016)
Yeni Meram
Gazetesi Haber Müdürü Barış Yaman (26.11.2016)
Yeni Konya
Gazetesi Muhasebe Müdürü Ali Rıza Bey (26.11.2016)
Merhaba
Gazetesi Muhasebe Müdürü Adem Turan (26.11.2016)
Hakimiyet
Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Uğurlu (26.11.2016)
[1]
Nurdoğan Rigel, 21’inci Yüzyıl İletişim Çağını Aydınlatan Kuramcılar: Kadife
Karanlık, Su Yayınları, İstanbul, 2005, s. 20
[2]
Niall Ferguson, Uygarlık, Batı ve
Ötekiler, Çev: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2012, s.
84
[3]
Ferguson, age, s.84
[4]
S.H. Steinberg, Five Hundred Years,
s. 22-5, aktaran, Ferguson, age, s.84-85
[5]
Ferguson, age, s.85
[6]
Mehmet Ali Hacıgökmen, Türkiye
Selçukluları Zamanında Konya’nın Devlet Merkezi Oluşu, Türkiyat Araştırmaları
Dergisi, Sayı: 29, 2011
[10] Erkan Yüksel ve Halil İbrahim Gürcan, Habercinin El Rehberi, Soru ve Örneklerle
Haber Toplama ve Yazma Kural ve Teknikleri, Anadolu Üniversitesi
Yayınları No:1263, Eskişehir 2001, s.5., aktaran, Oğuz Akçakoca, Konya Yerel Basınının Yapısal ve İçerik
Analizi ile Bir Yerel Basın Model Önerisi, Yüksek Lisans Tezi, 2006, s.7
[11]
Türkiye İstatistik Kurumu, Yazılı Medya İstatistikleri, 2015
[12]
Fatma Rezan Hürmen, Bürokrat Tevfik
Biren’in II. Abdülhamid, Meşrutiyet ve Mütareke Hatıraları, Pınar
Yayınları, İstanbul, 2006, s.261
[13]
Fahri Özparlak, 64 Yıl Bitip, 65. Yıla Girdiğimiz
Gazetecilik İlgim, Yeni Konya Gazetesi, 01.06.2013
[14]
Mustafa Yalçın Bahçıvan (Yeni Meram Gazetesi Sahibi), Yerel Basın Tarihi
Konulu Görüşme (11.01.2005) Aktaran, Akçakoca, age, s.16
[15]
Özparlak, agy.
[16]
Konya Basınında 1993-1995, Konya
Gazeteciler Cemiyeti Yayınları, , Konya: 1995, s. 7. Aktaran, Akçakoca, age, s.
19
[17]
Nuri İnuğur, Basın ve Yayın Tarihi,
Der Yayınevi, İstanbul, 1993, s. 359
[20]
İnuğur, age, s.360
[21]
Fuat Sürayya Oral, Cumhuriyet Basın Tarihi 1923-1973, Nefise Matbaası:
Ankara, s. 49. Aktaran, Akçakoca, s.17
[22]
İnuğur, age, s.361
[23]
Ömer Sami Coşar, Milli Mücadele Basını,
İstanbul, 1964, s.148. Aktaran, İnuğur, age, s.361
*Yeni
Meram gazetesinin kurucusu Ahmet Bahçıvan’a Babalık gazetesindeki çalışma
arkadaşları “takva” lakabını takmışlardır.
[24]
İnuğur, age, s.360-361
[25]
Orhan Pamuk, İstanbul, İletişim
Yayınları, İstanbul, 2006, s.146
[26]
Hilmi Ziya Ülken, Türkiye’de Çağdaş
Düşünce Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2015, s.618
[27]
Bahçıvan, agg, Aktaran, Akçakoca, age, s. 18
[28]
Ülken, age, s.639
[31]
Atilla Girgin, Türk Basın Tarihinde
Yerel Gazetecilik, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2001, s.273-274
[32]
Bilgiler Basın İlan Kurumu Konya Şube Müdürü Özden Konur ile yapılan görüşme
sonucu elde edilmiştir. Görüşme tarihi: 22.11.2016
[33]
Bahçıvan, agg, Aktaran, Akçakoca, age, s.70
[34]
Bahçıvan, agg, Aktaran, age, s.71
[35]
Akçakoca, age, s.73
[36]
Akçakoca, age, s.71
[37]
Yeni Meram Gazetesi Haber Müdürü Barış Yaman’la gazete hakkında görüşme 26.11.2016
[38]
Yaman, agg
[39]
Semra Atılgan, Basın İşletmeciliği,
Beta Yayınları, İstanbul, 1999, s.16
[40]
Yaman, agg.
[41]
Fahri Özparlak, 64 Yıl Bitip, 65. Yıla Girdiğimiz
Gazetecilik İlgim. Yeni Konya Gazetesi 01.06.2013
[42]
Özparlak, agy.
[44]
Yeni Konya Gazetesi Muhasebe Müdürü Ali Rıza Bey’le yapılan görüşme. 26.11.2016
[45]
Ali Rıza Bey, agg.
[46]
Merhaba Gazetesi Muhasebe Müdürü Adem Turan ile yapılan görüşme, 26.11.2016
[47]
Turan, agg.
[48]
Akçakoca, age, s.85
[49]
Hakimiyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Uğurlu ile yapılan görüşme,
26.11.2016
[50]
Uğurlu, agg.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder