reklam

30 Aralık 2017 Cumartesi

Babalık gazetesinden günümüze Konya yerel basını

babalık gazetesi, konya, yerel basın, yere gazetecilik
Matbaanın icadı, insanlık tarihinin en önemli buluşlarından biridir. Johannes Gutenberg, bu buluşuyla yavaş akan bir nehre hız kazandırmıştır. Matbaa sayesinde bilgi birikimi artmış, bununla da sınırlı kalmayarak artan bilginin dolaşımı da çoğaltılan kitaplar sayesinde artmıştır.

Kanadalı ünlü İletişim Bilimcisi Marshall McLuhan, insanlık tarihini dört önemli döneme ayırmıştır. McLuhan’a göre bunlar, Kabile Çağı, Edebiyat Çağı, Basım Çağı ve Elektronik Çağı’dır.[1]

McLuhan, yazının icadıyla Kabile Çağı’nın sona ererek Edebiyat Çağı’nın başladığını, matbaanın icadıyla ise Edebiyat Çağı’nın sona erdiğini ve Basım Çağı’nın başladığını öne sürmektedir.

28 Aralık 2017 Perşembe

Dijital kapitalizm ve yeni medya ekonomisi

yeni medya ekonomisi, dijital kapitalizm, Des Freedman,
Her dönemin öne çıkan ve kendi ruhunu yansıtan konu başlıkları vardır. Günümüzün öne çıkan başlığı ise web’in dönüştürücü gücüdür. Herhangi bir kitapçıya girdiğinizde (fiziksel veya sanal) kalabalıklar karşısında şaşıracaksınız. Neden kalabalığın gücü iş hayatının gücünü sürdürüyor, kitle işbirliği nasıl her şeyi değiştiriyor? Her hangi bir organizasyon olmadan, işte herkes geliyor diye düşünürüz. Bunun sebebi yeni bir katılım çağının ortaya çıkmasıdır. Sosyal medya, online platformlar, dijital teknolojiler ve katılımcı ağlardaki temel değişiklikler bu başlıkların öncü fikirleridir ki bu yolla sosyalleşiyoruz, eğleniyoruz, dünya hakkında bilgi ediniyoruz, kamuoyu oluşturuyoruz ve bütün bunların ötesinde iş yapıyoruz. Bunlar aynı zamanda 10 yıl önce Web 2.0 dünyasının popüler ekonomik literatürünün mesafe ve zaman kavramının anlamını yitirdiği ve dijital olmanın sunduğu fırsatlarla 1990’larda ortaya çıktığı söylenen yeni ekonominin iyimserliğiydi (Milenyumun dotcom kazasından önce).

26 Aralık 2017 Salı

Azerbaycan'da basının doğuşu, ilk gazeteler ve Ekinci gazetesi

Kafkasya’nın güney eteklerinden başlayarak, İran içlerine kadar, doğuda Hazar Denizi, Batı’da ise Anadolu’ya uzanan hatta Azerbaycan denir.
Azerbaycan, yani “Ateş Ülkesi” adını, yerel petrol kaynaklarının ateşlerini beslediği sayısız Zerdüşt tapınağından almıştır.  Azerbaycan İranlı olma özelliğini 7. yüzyılın ortalarında Arap fethinden ve İslamı kabul edişinden sonra dahi korumuş, ancak 4 yüzyıl kadar sonra Selçuklu hanedanı yönetimindeki Oğuz Türklerinin akını ile büyük bir oranda Türk nüfusu barındıran bir bölge haline gelmiştir.[1]
Azerbaycan, tarihi süreç içerisinde İran hinterlandında yer alan bir coğrafyaydı. Ancak İran’nın, Türk soylu hükümdarı olan Nadir Şah’ın 1747 yılında bir saray darbesi sonucu öldürülmesiyle ülke bir karışıklık ve anarşi devresine girdi. Bu koşullar altında İran’ın Azerbaycan üzerindeki hakimiyeti de sona erdi. Yerel güçler bağımsız hanlıklara dönüştüler… Aralarında derin siyasal bölünmeler ve iç savaş olmasına rağmen bunlar Kuzeyde Karabağ, Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahcivan, Taliş ve Erivan; Güneyde ise Tebriz, Urmiye, Erdebil, Hoy, Maka, Meracin ve Karadağ hanlıkları idi.[2]

31 Ağustos 2017 Perşembe

Dil Üretim Süreci, Dijital Çağ ve İkonik İletişim: Emoji Örneği


Dil, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli unsurdur. Diğer canlılar kendilerine özgü sesler çıkarsa ve aralarında iletişim kursalar da bu seslerin bir dil olduğunu söyleyemeyiz. İnsan, dil yetisi sayesinde bir birikim oluşturabilmiş ve diğer canlıları da bu birikim sayesinde kontrol altına alabilmiştir. Peki dil nedir ve nasıl oluşmuştur? İnsanoğlu, tarihi süreç içerisinde bu soruya cevap aramış ve farklı görüşler ortaya çıkmıştır.

15 Temmuz 2017 Cumartesi

Marshall McLuhan'ın hayatı ve iletişim kuramı

kanadalı ünlü iletişim bilimci, global köy'ün mucidi
Marshall McLuhan, 20’inci yüzyılın en önemli iletişim bilimcilerinden biridir. Kanada’da doğan McLuhan, kendi ülkesindeki eğitiminin yanı sıra İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nden lisans, yüksek lisan ve doktora derecelerini elde etmiştir. Eğitimini edebiyat eleştiri üzerine alan McLuhan, Wisconsin Üniversitesi’nde çalıştığı dönemlerde “popüler kültür”le ilgilenmeye başlamış, bu doğrultuda, dönemin gazete ve dergilerini incelemiş, iletişimle tanışması da bu şekilde olmuştur. İlk dönemlerinde, iletişime yaklaşımı da yine bu doğrultuda olmuştur. İlk kitabı, “Mekanik Gelin”de gazetelerden haber ve makalelerin eleştirel analizlerini yapmıştır.

          McLuhan, hem eğitim hayatı döneminde hem de sonraki süreçlerde hayatının akışına etki edecek önemli isimlerle tanışmış ve arkadaşlık yapmıştır. Ancak hiç şüphesiz bunlardan en önemlisi Kanadalı iktisatçı Harold İnnis’tir. McLuhan’ın Toronto Üniversitesi’nde İnnis’le tanışması, bir iletişim bilimci olarak ortaya çıkmasında son derece etkili olmuştur. İnnis’in eserlerini okuduktan sonra, daha önce “popüler kültür”ün bir parçası olarak gördüğü “iletişim” alanındaki düşüncelerinde ciddi bir dönüşüm yaşanmıştır.

3 Temmuz 2017 Pazartesi

İsrail ve Filistin gazete ve televizyonları

israil medyası
İsrail devleti İkinci Dünya Savaşı’nı müteakiben, İngiltere’nin manda yönetimindeki Filistin’den çekilmesi ve Birleşmiş Milletlerin bölgede Arap ve Yahudilerden oluşan iki devletli bir yapı önerisi ile 1948 yılında kurulmuştur. Arapların itirazı da İsrail Devleti’nin ilanını engelleyememiştir (CIA-The World Factbook-İsrail).

          Dünyadaki tek Yahudi devleti olan İsrail’in dini temelli çok geriye giden bir tarihi vardır. Dünyada binlerce yıl dağınık olarak yaşayan Yahudiler, bir birlerine bağlı kalmalarını sağlayan inanç yapıları sayesinde azınlık olarak yaşamalarına rağmen asimile olmamışlardır.

25 Haziran 2017 Pazar

Medya ve Demokrasi (John Keane) (The Media and Demokrasy)

Medya ve Demokrasi kitabının yazarı
“Medya”, “demokrasi” ve “özgürlük” son yüzyılların önemli kavramları olarak literatürümüze girdi ve ön plana çıktı. Ancak büyük kavgalar, tartışmalar ve hukuki mücadeleler de beraberinde geldi. “Basın özgürlüğü” tartışması, demokrasi tarihinin en önemli tartışmalarından biridir. “Basın ve ifade özgürlüğü nerede başlar ve nerede biter?” Günümüzde de çözümlenememiş bu soruyu ele alan Prof. Dr. Jonh Keane, “Medya ve Demokrasi” isimli kitabında tartışmayı tarihi süreç içerisinde ele alarak günümüze taşımaktadır.